Ripple ve SEC'in menkul kıymet niteliği mücadelesi sona yaklaşmakta

Kripto para sektöründe son zamanlarda dikkat çeken Ripple ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) arasındaki dava nihayete ermek üzere. İki yılı aşkın bir süredir devam eden bu hukuki savaş, yalnızca ABD'deki kripto varlık düzenlemesinin seyrini etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda tüm kripto piyasasının yapısını da değiştirebilir.

Son günlerde, XRP fiyatında dalgalanmalar meydana geldi ve bu, piyasanın dava sonuçlarına ilişkin beklentilerini yansıtıyor. 21 Nisan itibarıyla, XRP fiyatı Mart ayından bu yana en düşük seviyesine düştü. Davanın sona ermesine yaklaşırken, piyasa duygusu giderek daha istikrarsız hale geliyor ve herkes bu uzun süredir devam eden çekişmenin yönünü ve sonucunu dikkatle izliyor.

Üç Yıl Süren Hukuki Tartışma

Olay, Aralık 2020'ye kadar uzanıyor; SEC, Ripple'ı federal menkul kıymetler yasasını ihlal etmekle suçladı. SEC, Ripple şirketinin ve kurucularının yatırımcılara XRP satışı yaparak kazanç sağladığını ve bunun menkul kıymet ticareti olduğunu düşünüyor, ancak Ripple XRP'yi menkul kıymet olarak kaydettirmedi. Federal menkul kıymetler yasasına göre, dijital varlıklarla ilgili menkul kıymetler de dahil olmak üzere tüm menkul kıymetlerin ihraç ve satışı kaydedilmeli veya muafiyet alınmalıdır.

SEC, dijital varlıkların menkul kıymet olup olmadığını belirlemek için Howey testi temelinde bir dijital varlık analiz çerçevesi yayınladı. Eğer dijital para biriminin gelişimi belirli bir şirketin çabalarına bağlıysa ve yatırımcılar makul bir kâr bekliyorsa, bu menkul kıymet olarak değerlendirilebilir. Aksi takdirde, eğer dijital para birimi yeterince bağımsız ve merkeziyetsizse, menkul kıymet kapsamına girmez.

Ripple, XRP'nin menkul kıymet olmadığını, aksine bir sınır ötesi ödeme aracı olduğunu ısrarla savunuyor. Taraflar bu konuda neredeyse 3 yıl süren bir hukuki tartışmaya girdi ve tartışmanın odak noktası her zaman "XRP bir menkul kıymet mi?" sorusu oldu.

Tartışmanın Merkezi

Bu anlaşmazlığın merkezi, "bir dijital varlığın menkul kıymet olup olmadığına kim karar verme hakkına sahip?" sorusudur. Kripto şirketleri ve borsa için bu, hayati bir meseledir; ABD düzenleyici kurumları için ise denetim gücünün bir mücadelesidir. Davanın sonucu, ABD'nin gelecekteki kripto varlık düzenlemesine yön verecek ve tüm sektörün gelişim yönünü etkileyecektir.

SEC Başkanı Gensler, SEC'nin hangi dijital varlıkların menkul kıymet olduğunu belirleme yetkisine sahip olduğunu düşünüyor ve mevcut menkul kıymetler yasasının kripto pazarındaki çoğu faaliyetleri kapsadığını belirtiyor. Ancak, Ripple CEO'su Brad Garlinghouse, böyle bir kararın düzenleyici kurumların kişisel görüşlerine dayanmak yerine yasama temelli olması gerektiğini savunuyor.

Davanın Gelişimi ve Olası Sonuçları

Son zamanlarda bazı uzmanlar, SEC'nin Ripple'a karşı açtığı davanın bu yılın ilk yarısında nihai bir karara ulaşabileceğini belirtti.

Bazı gözlemciler, Ripple'ın davayı kazanabileceğini düşünüyor; bu beklenti, XRP fiyatının kısa vadede %20'den fazla artmasına yol açtı. Ancak, davada yer alan bazı avukatlar, davanın berabere bitebileceğini savunuyor. Onlar, SEC'in uzmanlarının 2018 ortasından bu yana Bitcoin ve Ethereum'un fiyatlarının, XRP fiyatındaki değişimlerin %90'ını açıklayabileceğini kabul ettiklerini, bunun da SEC'in XRP'yi merkeziyetsiz bir menkul kıymet olarak değerlendirmesiyle çeliştiğini belirtiyorlar.

Yine de, XRP topluluğu mevcut duruma karşı iyimser kalmaya devam ediyor. Regülatörlerin tutumundaki tutarsızlık göz önüne alındığında, hakimlerin SEC'in görüşünü tamamen desteklemesi pek olası görünmüyor.

Sonuç ne olursa olsun, üç yıl süren bu hukuki çatışma sona ermek üzere. Sonucu sadece Ripple ve XRP'nin geleceğini etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda tüm kripto para endüstrisinin düzenleyici ortamına da derin bir etki yapacak. Taraflar kendi çıkarları için aktif bir şekilde mücadele edecek ve nihai karar, bu dikkat çekici hukuki savaşın son noktasını koyacak.