Tıp sektörü sessiz ama derin bir dönüşüm geçiriyor. Son zamanlarda, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) belgelerinde anlamlı bir detay ortaya çıktı - Johnson & Johnson'ın yeni ilaç denemesi raporuna SOPH zincirindeki hash değeri entegre edildi. Bu adım, geleneksel ilaç endüstrisinin blok zinciri teknolojisini benimsemeye başladığını ve klinik deneme süreçlerine eşi benzeri görülmemiş bir şeffaflık ve verimlilik getirdiğini gösteriyor.
SOPH zincirinde 280,000 hasta verisi bulunmaktadır, bu sadece geleneksel klinik deney modelini zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda verinin güvenilirliğini ve izlenebilirliğini de büyük ölçüde artırıyor. SOPH token fiyatı yaklaşık 4.2 dolar seviyesinde sabit kalmasına rağmen, zincir üzerindeki staking miktarı sadece iki hafta içinde %40 artış gösterdi ve bu da kurumsal yatırımcıların bu yenilikçi modele olan güvenini yansıtıyor.
Bu dönüşüm esas olarak üç alanda kendini göstermektedir:
1. Veri yönetimi devrimi: Dünyanın en büyük on ilaç şirketinden yedisi, klinik denemelerde SOPH kullanmanın yollarını araştırıyor. İlk tahminler, bu durumun deneme maliyetlerini %92'ye kadar azaltabileceğini gösteriyor.
2. Uyum突破: SOPH'un gizlilik hesaplama modülü HIPAA sertifikası aldı, bu da sağlık verilerinin ilk kez yasal olarak kamu blockchain'inde saklanabileceği anlamına geliyor.
3. Token ekonomisi yeniliği: SOPH, hasta verisi yetkilendirmesi yani token yakma mekanizmasını tanıttı, günlük imha miktarı dolaşımın %1.8'ine ulaştı.
Avrupa Birliği, Eylül ayında sağlık verileri yasası için oylama yapacak. Eğer zincir üzerindeki klinik denemeler yasal bir süreç haline gelirse, SOPH token fiyatında önemli bir artış olabilir. Bu, trilyon dolarlık ilaç pazarının dönüşümünde önemli bir dönüm noktası olacaktır.
Bu "beyaz önlük devrimi" tıbbî araştırmaların şeklini yeniden şekillendiriyor. Örneğin, Johnson & Johnson'ın araştırmacıları artık blockchain üzerinde 3000 hastanın verilerini gerçek zamanlı olarak takip edebiliyor. Bu yalnızca araştırma verimliliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda veri sahteciliği olasılığını da büyük ölçüde azaltıyor.
SOPH projesinin gelişim stratejisi, uzun vadeli değere odaklanarak kısa vadeli spekülasyondan ziyade temkinli bir şekilde ilerlemek gibi görünüyor. Bu alandaki gelişmeleri olumlu gören yatırımcılar için, şimdi iyi bir giriş zamanı olabilir.
Dikkate değer olan, bu yeniliğin izole bir olay olmadığıdır. Bu, blok zinciri teknolojisinin çeşitli endüstrilerde pratik uygulamalar bulduğunu, özellikle yüksek şeffaflık ve veri bütünlüğü gerektiren alanlarda daha geniş bir eğilimi yansıtmaktadır. Teknolojinin daha da gelişmesi ve düzenleyici ortamın giderek netleşmesi ile birlikte, SOPH gibi daha fazla projenin çeşitli alanlarda öne çıkacağını görebiliriz.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
1
Share
Comment
0/400
rugdoc.eth
· 14h ago
Pazarları da göz önünde bulundurmadan tamamen yatırım yapmak.
Tıp sektörü sessiz ama derin bir dönüşüm geçiriyor. Son zamanlarda, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) belgelerinde anlamlı bir detay ortaya çıktı - Johnson & Johnson'ın yeni ilaç denemesi raporuna SOPH zincirindeki hash değeri entegre edildi. Bu adım, geleneksel ilaç endüstrisinin blok zinciri teknolojisini benimsemeye başladığını ve klinik deneme süreçlerine eşi benzeri görülmemiş bir şeffaflık ve verimlilik getirdiğini gösteriyor.
SOPH zincirinde 280,000 hasta verisi bulunmaktadır, bu sadece geleneksel klinik deney modelini zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda verinin güvenilirliğini ve izlenebilirliğini de büyük ölçüde artırıyor. SOPH token fiyatı yaklaşık 4.2 dolar seviyesinde sabit kalmasına rağmen, zincir üzerindeki staking miktarı sadece iki hafta içinde %40 artış gösterdi ve bu da kurumsal yatırımcıların bu yenilikçi modele olan güvenini yansıtıyor.
Bu dönüşüm esas olarak üç alanda kendini göstermektedir:
1. Veri yönetimi devrimi: Dünyanın en büyük on ilaç şirketinden yedisi, klinik denemelerde SOPH kullanmanın yollarını araştırıyor. İlk tahminler, bu durumun deneme maliyetlerini %92'ye kadar azaltabileceğini gösteriyor.
2. Uyum突破: SOPH'un gizlilik hesaplama modülü HIPAA sertifikası aldı, bu da sağlık verilerinin ilk kez yasal olarak kamu blockchain'inde saklanabileceği anlamına geliyor.
3. Token ekonomisi yeniliği: SOPH, hasta verisi yetkilendirmesi yani token yakma mekanizmasını tanıttı, günlük imha miktarı dolaşımın %1.8'ine ulaştı.
Avrupa Birliği, Eylül ayında sağlık verileri yasası için oylama yapacak. Eğer zincir üzerindeki klinik denemeler yasal bir süreç haline gelirse, SOPH token fiyatında önemli bir artış olabilir. Bu, trilyon dolarlık ilaç pazarının dönüşümünde önemli bir dönüm noktası olacaktır.
Bu "beyaz önlük devrimi" tıbbî araştırmaların şeklini yeniden şekillendiriyor. Örneğin, Johnson & Johnson'ın araştırmacıları artık blockchain üzerinde 3000 hastanın verilerini gerçek zamanlı olarak takip edebiliyor. Bu yalnızca araştırma verimliliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda veri sahteciliği olasılığını da büyük ölçüde azaltıyor.
SOPH projesinin gelişim stratejisi, uzun vadeli değere odaklanarak kısa vadeli spekülasyondan ziyade temkinli bir şekilde ilerlemek gibi görünüyor. Bu alandaki gelişmeleri olumlu gören yatırımcılar için, şimdi iyi bir giriş zamanı olabilir.
Dikkate değer olan, bu yeniliğin izole bir olay olmadığıdır. Bu, blok zinciri teknolojisinin çeşitli endüstrilerde pratik uygulamalar bulduğunu, özellikle yüksek şeffaflık ve veri bütünlüğü gerektiren alanlarda daha geniş bir eğilimi yansıtmaktadır. Teknolojinin daha da gelişmesi ve düzenleyici ortamın giderek netleşmesi ile birlikte, SOPH gibi daha fazla projenin çeşitli alanlarda öne çıkacağını görebiliriz.